Aralık 2024
Pdr
Klinik Psikolog / Psikoterapist<br>Burcu KARA
Klinik Psikolog / Psikoterapist
Burcu KARA
ÇOCUKLARDA KENDİ KENDİNE ZAMAN GEÇİREBİLME KAPASİTESİ VE DUYGU REGÜLASYONU
Anne karnından itibaren bebeğin annesi ile olan deneyimi, bağ kurma şekli duygusal gelişim açısından oldukça önemlidir. Gelişim süreci içerisinde duyguları tanıyarak başlayan süreç duyguları fark etmek, ifade etmek ve doğru yorumlamak şeklinde ilerler. Çocuğun duyguyla temas ettiği anlarda çevresindeki bakım verenin bu duyguyu yorumlama şekli duyguyu yönetme ve sakinleşebilme becerileri açısından oldukça önemlidir. Bu sebeple ebeveynlerin çocuklarıyla duygular hakkında konuşması, hissettikleri ile ilgili çocuğun yanlış bir şey hissetmediğini ifade etmeleri de kritik bir önem taşır.

Duygunun düzenlenemediği veya çocukla iletişimin zorlaştığı anlarda çoğunlukla çocuğun duyguyu ve içinde bulunduğu durumu tanımlamakta zorlandığı gözlemlenmektedir Karşılanmamış bir ihtiyaç, yoğun bir duygu veya stres zorlayıcı davranışların oluşmasında bir sebep olabilmektedir. Çocukların öfke anında arkadaşına vurması, ağlayarak kapanması ya da tamamıyla iletişimi kesmesi aslında duygu düzenleme zorlukları ile ilgili mesaj vermektedir. Çocuğun bu mesajlarını okurken ebeveynlerin; ‘Şu an çocuğum hangi ihtiyacın karşılanması ile ilgili sorun yaşıyor?’ sorusunu değerlendirebilirler.
Yaşanan zorlu durum karşısında ebeveynin ve yetişkinlerin çocuğun ihtiyacını fark etmesi, şefkatle çocuğa eşlik edilmesi çocuğun sinir sisteminin regüle olmasına ve sonraki durumlarda çocuğun kullanabileceği bir alternatif sakinleştirme sistemi oluşturmasına yardımcı olacaktır.


Ebeveyn olarak çocuklarımıza duygu regülasyonunu öğretmek istiyorsak ona duygularını sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğretmeyi amaçlamalıyız. Bu ilişki içerisinde çocuk sadece zorlayıcı durumlarda değil ebeveyninin günlük yaşam rutinlerini gerçekleştirirken sergilediği tavırlardan da bilgi alır. Aile içi iletişimin dinamikleri içerisinde bağırma varsa büyük bir ihtimalle çocuğun duyguyu ifade etme davranışı da bağırma şeklinde olmaktadır. Çocukluk sürecinde duygusal ihtiyaçları anlaşılmış ve karşılanmış çocukların beyin gelişimleri incelendiğinde oksitosin oranının arttığı ve bir başkasının duygusunu anlarken, bağ kurarken yine benzer bölgede bir aktivasyon yaşandığı bilinmektedir.

Tüm bu sebepler duygu regülasyonunun önemine vurgu yaparken, ebeveyn olarak durumlarla ilgili değerlendirme yaparken;
Çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığına,
Tüm duyguların ebeveyn tarafından koşulsuz kabul edilip edilmediğine,
Fiziksel temasa (Sarılma, masaj vs). ihtiyaç duyuyorsa bunun karşılanmasına bakmak, ihtiyaçlarını değerlendirmek gerekmektedir.