Duygular yaşamla temas kurmayı ve içinde bulunduğumuz yaşamı anlamlandırmamızı sağlar. Bu anlam sürecinde davranışlarımızı da şekillendirir. Hissedilen duyguları tanıyarak, hangi koşullarda ve hangi yoğunluklarda ortaya çıktığını anlamak, bu duygulara eşlik eden düşünceleri izlemek davranışlarımızı otomatik bir süreç gibi değil “bilinçli” bir yanıt olarak deneyimlenmesini sağlar. Bu bağlamda mindfulness şu anda yaşananların farkında olabilmek ve karşı karşıya kaldığımız durumlarla ilgili berrak bir zihin ve kalple hazır olabilmek anlamında kullanılabilir. Şimdi ve burada neler olduğunu anlayıp, yaşanan deneyimi önyargısız şekilde alabilmekle ilgili bir kavramdır.
Mindfulness çok boyutlu bir kavram olmasının beraberinde, duyumlarımızı ve duygularımızı gözlemlemeyi de içeren bir kavramdır. Bu yazıyı okurken sizden bedeninize ve bedeninizdeki duyumlara odaklanmanızı istediğimi düşünelim, sırtınız nasıl? Bedeninizin herhangi bir yerinde ağrı hissediyor musunuz? Ellerinizin sıcaklığı, odanın sıcaklığı nasıl? Odada herhangi bir ses var mı? Tüm bu sorular sizi ve dikkatinizi bedeninize, ellerinize, sırtınıza veya odadaki seslere yönlendirmiş olabilir. Burada dikkatimizi bedenimizde belirli bir yere odaklanma sürecimiz kısa süreli bir farkındalık oluşturup tekrar yazıya dönmenizi sağlamış olabilir. Bir ağrı farkettiyseniz bu ağrı ile ilgili bir duygu da hissetmiş olabilirsiniz. Mindfulness egzersizleri tam da bu noktada dikkatin yönünü ve dikkat süresini uzatmaya yönelik bir takım araçlar sunar, zihinsel sürecimizde bu deneyime istikrarlı bir alan açtığımızda, dikkatimizi bedenimizde ve duygularımızda daha uzun süreler boyunca tutabildiğimizde olup biteni daha sakin ve kabule yakın bir noktada deneyimleriz. Bu sebeple mindfulnessi bir duruma odaklanma ve o durumla ilgili dikkati sürdürme becerisi olarak değerlendirmek mümkündür.
Çocuklar için deneyimlenen mindfulness pratikleri de onların neye odaklanacağını seçmeyi öğrenmesi, dikkati dağıldığında veya odaklandığı konudan uzaklaştığını fark ettiğinde, bilinçli olarak dikkatini yeniden dikkat nesnesine yönlendirmesini içerdiği için öğrenme sürecinde katkı sağlamaktadır. Dikkati nasıl kullanacağını bilmek çocuğun bilişsel performansında da olumlu etkiler sağlamaktadır. Duygu farkındalığı duygusal zekanın temel bileşenlerinden biridir bununla birlikte kendilerini düzenlemeyi de kolaylaştırır. Farkında olmak hem kendi ihtiyaçlarımızı, hem de başkalarının ihtiyaçlarını bu yolla anlayabilmeye fırsat sunmaktadır.
Mindfulness egzersizleri kişinin kendisine, ihtiyaçlarına yargısız bir bakış açısı sunması ve zorlayıcı duygularla ilgili şefkat oluşturmasını hedeflemektedir. Hem çocuklar hem de yetişkinlerin kendine dönük olumlu ve yapıcı bir dil geliştirmesi ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir. Mindful bir çocuk duygularını ve ihtiyaçlarını tanır. Bu duygunun bedeninde nelere yol açtığını, nasıl deneyimlendiğini gözlemleyebilir. Duygusal bu yoğunluğun, zorlayıcı bir duygunun bir süre sonra yerini sakinliğe bırakabildiğini fark eder.
Özetle,bilinçli ve şefkatli bir farkındalık kendimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı izlerken bir yol haritası sunar. Dikkat ve odaklanma süresi uzadıkça bu süreç kolaylaşır.
Bu sebeple okullarımızda yeni bir çalışmaya başlıyoruz, sınıflarımızda ve açık alanlarımızda çocuklarımızla gerçekleştireceğimiz mindfulness egzersizleri Nisan ve Mayıs ayında gerçekleştirilecektir. Çocuklarla yapılabilecek mindfulness egzersizlerini siz de kolaylıkla uygulayabilir ve bu süreçte daha farkında olmayı seçebilirsiniz…
Öğrencilerimizle bu ay Mindfulness kavramı ile çalışmaya devam edeceğiz. Sınıflarımızda ve bahçe alanlarında gerçekleştirilecek rehberlik etkinliklerinde oyun ve deneyim temelinden ilerleyen, farkındalığı ve bireyselliği hedefler çalışmaların çocuklarımızın gelişimine önemli bir katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. Çocuklarımızın şimdi ve burada farkındalığını hissettikleri, sakinleşme ve duygu regülasyonu ile ilgili becerilerine katkı sağlayacak etkinlerimiz tüm okullarımızda uygulanacaktır.